
Böğürtlen Kışı , 18 Şubat 1978 doğumlu Sarah Jio’nun ülkemizde en çok sevilen romanlarından biridir. Daha küçük yaşta yazarlığa merak saran ve kısa hikayeler yazan Sarah Jio şimdiden serleri bir çok dile çevrilen bir romancı olmuştur.
Özellikle romantik aşk romanları ile tanınan yazar Mart Menekşeleri isimli romanı ile çıkış yapmış, bu eseri Amerika’da en çok satanlar listesinde yer almıştır. Sarah Jıo’nuın Böğürtlen Kışı adlı romanı da ilginç ve sürükleyici oluşu sayesinde bir çok farklı ülkelerde de çok satan romanlar arasındir
Sarah Jo nun bu kitabını elinizden bırakmadan bir çırpıda okuyacaksınız. Kısaca konuyu özetlersek;
Mayıs ayında yağan bir kar ile başlar hikaye...
Gazeteci Claire, tam anne olmak üzere iken başından geçen talihsiz bir kaza sonucu çocuğunu kaybeder. Bunun psikolojisi , eşiyle birbirlerine sevmelerine rağmen aralarına soğukluk girmesine ve onları farklı arayışlara yönelmesine neden olur.
Aynı zamanda başarılı bir makale yazarı olan Claire bu olayın etkisi ile artık etkin gazeteci kimliğini kullanamamaktadır. Bunun üzerine Böğürtlen Kışı olarak adlandırılan bahar ortası yağan kar hakkında yazı yazmasının istenmesi üzerine hayatının akışı değişir.
Çünkü 1933 yılında da Böğürtlen Kışı yaşanmıştır.Aynı olayın yıllar sonra tekrarının haber değerini araştıran Claire o yılların arşivinden 3 yaşında, karda kayıp bir çocuk hakkındaki habere ulaşır.
Ama haberin devamı ile ilgili bir şey bulamaması, kaybolan çocuğa ne oldu ? soruları aklını kurcalamaya başlar.
Ve kayıp çocuk Daniel'in peşine düşer.
Kitapta bir bölüm Claire ve Claire'nin Daniel'in peşindeki arayışını okurken , bir bölümde de geriye 1933 lü yıllara gidiyoruz. Daniel'in annesi Vera 'nın başına gelenleri okumak için.
Vera'nın fakir ama çok güzel bir kız iken zengin ama iyi kalpli bir adama aşık oluşu.Bu aşkın meyvesi Daniel ve Daniel'e bakabilmek için yaşadığı zorluklar.
Bir sabah Daniel'in ortadan kayboluşunun ardından Vera'nın amansız arayışı.
Ve muhteşem son . Hem muhteşem, hem sürpriz .
Mayıs ayında yağan bir kar ile başlar hikaye...
Gazeteci Claire, tam anne olmak üzere iken başından geçen talihsiz bir kaza sonucu çocuğunu kaybeder. Bunun psikolojisi , eşiyle birbirlerine sevmelerine rağmen aralarına soğukluk girmesine ve onları farklı arayışlara yönelmesine neden olur.
Aynı zamanda başarılı bir makale yazarı olan Claire bu olayın etkisi ile artık etkin gazeteci kimliğini kullanamamaktadır. Bunun üzerine Böğürtlen Kışı olarak adlandırılan bahar ortası yağan kar hakkında yazı yazmasının istenmesi üzerine hayatının akışı değişir.
Çünkü 1933 yılında da Böğürtlen Kışı yaşanmıştır.Aynı olayın yıllar sonra tekrarının haber değerini araştıran Claire o yılların arşivinden 3 yaşında, karda kayıp bir çocuk hakkındaki habere ulaşır.
Ama haberin devamı ile ilgili bir şey bulamaması, kaybolan çocuğa ne oldu ? soruları aklını kurcalamaya başlar.
Ve kayıp çocuk Daniel'in peşine düşer.
Kitapta bir bölüm Claire ve Claire'nin Daniel'in peşindeki arayışını okurken , bir bölümde de geriye 1933 lü yıllara gidiyoruz. Daniel'in annesi Vera 'nın başına gelenleri okumak için.
Vera'nın fakir ama çok güzel bir kız iken zengin ama iyi kalpli bir adama aşık oluşu.Bu aşkın meyvesi Daniel ve Daniel'e bakabilmek için yaşadığı zorluklar.
Bir sabah Daniel'in ortadan kayboluşunun ardından Vera'nın amansız arayışı.
Ve muhteşem son . Hem muhteşem, hem sürpriz .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder