9 Ocak 2020 Perşembe

ORİJİNAL İTALYAN PİZZA 🍕

Merhaba, Pizzayı sevmeyen yoktur diye düşünüyorum. İtalyanların en meşhur yemeklerinden olan Pizza ülkemizde de  sevilerek yenen bir yiyecek olmakla birlikte bizim evde sık sık yapılan bir şeydir...bende bu konuda daha iyisini Nasıl yapabilirim diye biraz araştırma yaptım. Gerek İtalya'da yediğim gerekse burada yediğim restaurantlarda hep merak ettim. Evde neden bu kadar güzel olmuyor? Bu pizzayı Nasıl yapıyorlar? Bunun sırrı ne diye? Veee sonunda Ankara'da İtalyan aşçısı olan bir mekandan püf noktalarını alarak işin sırrını çözdüğümü düşünüyorum... Lafı uzatmadan gelelim artık Pizzanın tarifine değil mi?

Hamurun Malzemeleri ( 4-6 kişilik)

2 su bardağı un
2 çay kaşığı tepeleme yaş maya
1/2 su bardağı ılık süt yada su
4-5 damla zeytinyağı (özellikle zeytinyağı olacak)
 Bir tutam tuz

Sos

1 su bardağı domates püresi
2 yemek kaşığı kırmızı şarap (isteğe bağlı ama orjinalinde var)
1 yemek kaşığı salça
Kekik
Tuz 

Üst Malzemeleri

4-5 adet sosis
1 adet parmak sucuk
8-10 dilim pastırma
1/2 bardak mısır
1/2 bardak siyah zeytin
3-4 adet yeşil ve kırmızı biber karışık
1 kase doğranmış mantar
üstü için kaşar rendesi

Yapılışı

Önce hamuru yoğurup 2 eşit bezeye ayırıyoruz. Vaktimiz varsa bir gece streçfilmle sarıp buzdolabında mayalanmasını bekliyoruz ki ben öyle yapıyorum. Çok daha güzel oluyor....Mayalandırdığımız hamuru oda sıcaklığında 1 saat beklettikten sonra açmak için tezgaha un serpip merdaneyle açıyoruz. Açtığımız hamurumuzu tepsimize yayıyoruz.

Daha sonra sos malzemelerimizin hepsini bir tencerede pişirip soğuduktan sonra pizza hamurumuzun üstüne sürüyoruz. üst malzemelerini de eşit şekilde yayıp önceden ısıtılmış 180' deki fırınımıza atıyoruz.Pişmeye yakın üzerine bol kaşar rendesi serpip servise sunuyoruz. Afiyet Olsun:)




8 Ocak 2020 Çarşamba

CİLDİMİZ İÇİN SOĞUK İPUÇLARI

Soğuk Gençleştirir.

Soğuğun vücudumuz üzerinde anti-aging yani gençleştirme etkisi oldukça fazla. Soğukta cilt gerildiği için daha sıkı bir görünüme kavuşur. En değerli kıyafetimiz olan cildimiz ve sağlığımız için vücudumuzu yaz sıcaklarında soğuktan olabildiğince faydalandırmalıyız.


- Salatalığı buzluğa koyun. Çıkardıktan sonra kabuklarını soyup yüzünüze sürün. Hem doğal hem serinletici hem de çok faydalı bir tonik uyguladınız!
- Buz kalıplarına soda veya gül suyu koyup dondurun. Gece yatmadan önce bir adet kalıbı yüzünüze uygulayın. Ertesi güne daha gergin ve aydınlık bir ciltle uyanacaksınız!


- Gül suyu spreyinizi buzdolabında tutun. Serinletici farkı ilk uygulamada hissedeceksiniz.


- Güneş lekeleri için bir litre suya bir çorba kaşığı elma sirkesi, bir çorba kaşığı elma şırası karıştırın. Ardından buz kalıplarına doldurarak donmasını sağlayın. Her sabah bir buz küpüyle problemli bölgeye masaj yapın. Güneş lekeleri kısa sürede cildinizi terk edecek.





UYARI : Bu blog da  yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Blog da yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Blog, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Blogu ziyaret eden, yorum yapan kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.



OIL PULLING BİNLERCE YILLIK BASİT AMA FAYDASI İNANILMAZ BİR SAĞLIK YÖNTEMİ



Oil pulling nedir?

Sindirim sistemimizin başlangıç noktası olan ağzımız birçok hastalığın başladığı nokta olarak görülüyor. Yediğimiz yemekler ve içtiğimiz içecekler ağzımızdan vücudumuza ilerliyor. Böylece de dışardan aldığımız mikroplar ilk olarak ağzımıza giriyor ve oradan iç organlarımıza ilerliyor. Ağzımıza yerleşen bakteriler organlarımızın sağlığını da etkiliyor. Doktorlar özellikle rahatsızlıkların ağızda başladığına dikkat çekiyor ve ağız temizliğine özen vermemiz gerektiğini söylüyor. Hem yediklerimize dikkat ederek hem de ağız ve diş sağlığımıza önem vererek kendimizi hastalıklardan korumamız mümkün hale geliyor. Tabii her ne kadar dişlerimizi fırçalasak ve diş ipiyle fırçanın ulaşamadığı yerleri temizlesek de ağzımızı tamamen temizleyemiyoruz. İşte bu noktada da oil pulling devreye giriyor. Hindistan’da ortaya çıkan hasta olmayı önlemek için temizlenmek ve arınmak mantığı olan ayurveda temelli bir yöntem olan oil pulling işlemini yapmak için Hindistan cevizi yağı ve dil sıyırıcı adı verilen alete ihtiyacımız var.



Oil pulling nasıl yapılır? 

Organik Hindistan cevizi yağıyla yapılan oil pulling işlemini sabahları uyanır uyanmaz uygulamalıyız. Sabah uyanınca aç karnına 1 çorba kaşığı Hindistan cevizi yağını ağzımıza alıyoruz. Bu yağı yaklaşık olarak 15-20 dakika arasında ağzımızın içinde dişlerimizin arasında döndürüyoruz. Oil pulling işlemini mutlaka 15 dakika yapmalıyız. Ağzımızdaki Hindistan cevizi yağını gargara yapmamalıyız. Sadece ağzımızda döndürmeliyiz. Yağ boğazımıza inmemeli. En az 15 dakika bekledikten sonra yağı tükürüyoruz. Kesinlikle yağı yutmuyoruz. Sonrasında dil sıyırıcı ile ( birçok diş fırçasının arkasında mevcut oluyor artık) dilimizi en arkadan en öne doğru temizliyoruz. Bunu yaklaşık 10 yada 15 kere tekrarlayarak ağzımızdaki tüm kalıntılardan kurtulabiliriz. Bu işlemden sonra dişlerimizi organik diş macunuyla fırçalayarak ağız ve diş temizliğini tamamlamış oluyoruz.




Oil pulling işleminin faydaları

* Ağız kokusu problemi yaşadığımızda oil pulling sayesinde bu problemden kurtulabiliriz.
* Ağzımızın içinde sık sık yaralar çıkıyorsa ve damak yapımız güçsüzse Hindistan cevizi yağı bakteri ve mikropları öldürerek bu sorunları ortadan kaldırır. 
* Dişlerimizdeki çürükler, diş eti kanamaları, tartarlar oil pulling sayesinde yok olur.
* Ayrıca dişlerimizi de beyazlatır. 
* Bağışıklık sistemimizin güçlenmesine de yardımcı olur.
* Baş ağrısı, sinüzit ve migren gibi rahatsızlıkları da hafiflettiği bilinir. 
* Uykusuzluk, yüksek kan şekeri, egzama gibi problemler yaşayanların da oil pulling işlemini düzenli olarak yaptıklarında daha iyi hissettikleri gözlemlenmiştir. 
* Kalp ve böbrek kaynaklı hastalıklara da iyi gelir. 







UYARI : Bu blog da  yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Blog da yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Blog, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Blogu ziyaret eden, yorum yapan kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.



4 Ocak 2020 Cumartesi

CİLT GÜZELLİĞİ İÇİN KOLLAJEN (COLLAGEN)


KOLAJEN NEDİR?



Kolajen vücudumuzda bol miktarda bulunan bir protein çeşididir. Bu protein lifi, vücudumuzda yer alan tüm proteinin yaklaşık üçte birini oluşturur. Kemik, kas,kıkırdak, deri, tendom, kan damarları ve sindirim sisteminde bulunur. Ölü cilt hücrelerini yenileyerek, cildimizin elastikiyetini arttırır ve gergin kalmasını sağlar. Vücudun bir arada klmasına yardımcı olan bir yapıştırıcı olarak, eklem ve tendomları birbirine bağlar. Saçlarımızın ve tırnaklarımızın da temel bileşeni olarak, tırnak ve saç sağlığımız üzerinde de doğrudan etkilidir.



Ancak, 25 li yaşlardan sonra vücudumuzda kolajen üretimi yavaşlar. 35 li yaşlardan sonra bu yavaşlama daha da hızlanarak, etkisini daha çok hissettirmeye başlar. Cildimizdeki kolajen miktarı azalmaya başladığında ise cilt elastikiyetini ve sıkılığını kaybetmeye başlar. Sonuç olarak, yaşımız ilerledikçe cildimizde sarkmalar, kırışıklıklar hatta  eklem ağrılarıyla karşılaşmamızda kaçınılmaz bir hale gelir.



KOLAJEN ÇEŞİTLERİ



İnsan vücudunda bilinen en az 16 kollajen çeşidi bulunur. Bununla birlikte vücudumuzdaki toplam kolajenin %80-90 gibi büyük bir bölümü tip 1, 2, 3, 5 ve 10’dan oluşur. Kolajen çeşitlerini aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:

Tip 1: Tüm kolajen çeşitleri arasında insan vücudunda en fazla miktarda bulunanıdır. Cilde gerginlik ve elastikiyete verir, kemikleri destekler ve dokuları bir arada tutar.

Tip2: Bağ dokularda kıkırdak yapımına katkıda bulunarak, eklem sağlığımızı gözetir.

Tip3: Kalp kan damarlarını ve kan dokusunu oluşturma, cilde esneklik ve sıkılık kazandırma gibi pek çok görevi vardır.

Tip4: Sindirim ve solunum organlarımızın yüzeylerini oluşturan tip 4 kolajen, kas, yağ ve organları çevreleyen bazal laminanın oluşumunda önemli bir rol oynar.

Tip5: Plasentadaki doku ve hücre yüzeyinin oluşumundan sorumludur. Hamilelikte rahim içerisinde bebeğe oksijen ve besin sağlamak için gelişen organın yüzeyini yapar. Aynı zamanda atıkları da temizler.

Tip10: Eklem kıkırdaklarının yanısıra yeni kemiklerin oluşumunda da görev alır. Kemik kırıklarını iyileştirir ve sinovyal eklemleri onarır. 



Ben kolajen kullanmaya karar verdiğimde, ki yıllardır kullanıyorum. Yaptığım araştırmalar cilt için faydalı olan Tip 1 ve Tip 3 kolajeni. Eklem rahatsızları için kullanılması gereken kolajen tipi ise Tip 2 kolejeni. Ben cildim için Tip 1 ve Tip 3 kolajen içeren ürün kullanmaya dikkat ediyorum. Ayrıca, sığır jelatininden üretilen sığır kolajeni ve balıktan üretilen balık kolajeni içerikli ürünler var. Bu konuda da bazı uzmanlar sığır jelatininden yapılanını öneriyor, bazıları ise balıktan olanı. Ama benim araştırmalarım sonucunda sığır olsun balık olsun farketmiyor önemli olan kolajen miktarının en az 8000 mg - en çok 10.000 mg içermesi ve cilt güzelliği için alınacaksa Tip 1 ve Tip 3 kolajen içermesi yani bu belirttiğim mg altında olan kolajen hapı yada shotsların  faydası pek  olmuyor.



Kolajenin marka olarak birkaç çeşidini kullandım. Hatta kullanmaktayım. Daha önceleri ülkemizde bulmanın pek mümkünatı olmadığı için yurtdışından aldığım kolajen hapı ve shotslarını kullanmıştım. Artık ülkemizde de bulabildiğim bir kaç markanın ürününü kullanıyorum (Ülkemizde satılması çok güzel ancak yurtdışına göre çok pahalı satılması üzücü tabikide). Ben marka olarak Voonka Collagen Beauty Plus ve suda collagenin shot formunu kullandım. İkisi de gayet başarılı. Voonka Collagen Beauty Plus ,  Suda Collagen e göre daha pahalı ama ben iki ürün arasında çok bir fark gördüğümü söyleyemem. onun için Suda Collagen yeterli diye düşünüyorum. Tabi bu benim düşüncem. Burada paylaştığım bilgiler tamamen benim kendi düşüncelerim olup, herhangi bir reklam amacıyla yapılmamıştır. Bu ürünleri kullanacak olan kişilerin doktora danışarak kullanmalırını tavsiye ederim. Sağlıkla ve güzellikle kalın.



UYARI : Bu blog da  yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Blog da yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Blog, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Blogu ziyaret eden, yorum yapan kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.







3 Ocak 2020 Cuma

ŞEFTALİ ŞEKLİNDE KURABİYE








Malzemeler :

Hamuru İçin:

125 gr margarin
2 çorba kaşığı yoğurt
Yarım su bardağı toz şeker
1 adet yumurta
Yarım paket kabartma tozu
Yarım paket vanilya
Aldığı kadar un

Kreması için:

Yarım lt süt
1 adet yumurta
1 su bardağı un
Yarım su bardağı toz şeker
yarım çay kaşığı vanilya
4 1/2 çorba kaşığı margarin

Not: Esas tarifte krema yapılıyor ancak, ben kremayı yapmıyorum onun yerine Nutella kullanıyorum.

Üzerine:

kırmızı ve sarı renkli gıda boyası
2 su bardağı toz şeker

Hazırlanışı:

Kremayla yapacaklar için, vanilya ve margarin hariç, kalan krema malzemesini çırpınız .Ağır ateşte muhallebi kıvamı alana dek pişiriniz .Ocaktan aldığınız kremaya yarım çay kaşığı vanilyayla karıştırınız .Biraz soğuyunca margarini ekleyip,10 dk çırpın.

Hamur malzemelerinin hepsini yoğurarak yumuşak bir hamur elde ediniz .Üzerini nemli bir bezle örtüp 10 dk hamuru dinlendiriniz .

Hamurdan ceviz büyüklüğünde bezeler koparıp yuvarlar şekiller veriniz . Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında pembeleşene kadar pişiriniz .

Pişen kurabiyelerin arka kısımlarına krema sürüp (yada Nutella) birbirleriyle birleştiriniz .

Elinize eldiven giyip, gıda boyalarını çok az su ile eritin ve kurabiyeleri gıda boyasına batırıp çıkartın . En son toz şekere bulayıp, ufak nane yaprakları ile süsleyerek servis tabağına dizin.

Afiyet Olsun:)

I LOVE DANS... I LOVE DAHA


Ailem, akrabalarım, dostlarım ve yakın arkadaşlarımın bildiği ama hayatımın bir döneminde, yolumun kesiştiği bazı arkadaşlarımın bilmediği beni ve dansa olan tutkumu anlatarak sözlerime başlamak istiyorum...

Üniversite yıllarımda hobi olarak başladığım dans çalışmalarına Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV) 'nda Türkye'nin en iyi eğitmenlerinden uzun yıllar dans ve sahne eğitimi dersleri aldıktan sonra TÜTAV Gösteri ve Sanat Topluluğu As Kadrosunda yer almaya hak kazandım. Bu vesileyle ülkemizin tanıtımı için yurt içinde ve yurt dışında profesyonel olarak düzenlenen sayısız organizasyonda, modern sahne düzenlemeleri ile halk dansları, sema ve semah mistik dansları ve defilelerde (Cemil İpekçi ve Ankara Olgunlaşma Enstitüsü) ülkemi büyük bir gururla temsil ettim...

Üniveriteden sonra hayatın akışı farklı farklı iş dallarına savursa da dansa olan tutkum hiçbir zaman bitmedi...O yıllarda hocalarımdan edindiğim bilgi ve tecrübelerle dans ve sahne eğitimi bilgilerimi yeni nesillere taşıma arzusu hep içimde kalan, ama ölmeden mutlaka bir gün hayata geçireceğim dediğim hayalimdi...ve şimdi çok mutluyum çünkü hayallerimi gerçekleştirmek için bir fırsat doğdu. Benim gibi hatta benden daha eski Hamza Çivi'nin (Halk danslarının duayeni) öğrencileri olan Serdar ve Sinan ile birlikte bir dans okulu açmaya karar verdik.

Hep birlikte hayallerimizin peşinden koşarak, değerli hocalarımızdan aldığımız dans ve sahne eğitimi bilgilerimiz ışığında profesyonel yönetici ve eğitici bir kadro ile Ankara Kızılay'ın tam merkezinde atan kalplerimizle... DAHA hayat yeni başlıyor dedik... DAHA (Dans ve Hobi Akademisi) adı ile faaliyet göstereceğimiz, her yaş grubuna hitap eden halk dansları, dünya dansları, bale, düğün dansları, zumba, oryantal vb. birçok dansın olduğu ayrıca çeşitli hobi ve aktivite kurslarımızın da olduğu, herkesin stresten uzak hoş vakit geçireceğini düşündüğümüz okulumuzu açtık.


Şimdi hayalimi gerçekleştirmenin  gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Hayallerinizin peşini hiçbir zaman bırakmayın...sağlıkla, mutlulukla ve dansla kalın:)





ORİJİNAL İTALYAN PİZZA 🍕

Merhaba, Pizzayı sevmeyen yoktur diye düşünüyorum. İtalyanların en meşhur yemeklerinden olan Pizza ülkemizde de  sevilerek yenen bir yiyec...